ALÇAKLIK !

Gerçek hayat da beni tanıyanlar iyi bilir.
Duyarlı ve elinden geldiğince saygılı olmaya çalışan,
kimsenin ama iyi ama kötü düzeninde gözü olmayan kendi halinde bir adam.
Tahammül sınırlarını edindiğim hayatın deneyimlerinden alan sabırlı bir insan ayrıca.
Konu başlığını yazma nedenim ise detaylara girince farkına varacağımız bir hadise.
Ayrıca peşinen yazılardaki ağır sözcüklerden dolayı şimdiden okuyucu arkadaslarımdan özür dilerim.

Alçaklık derecesinde etrafında olan bitenlere kayıtsız insanların,düştükleri çelişkiler yumağı hep beni düşündürmüştür.
Özellikle sanal ortamlarda bu tür insanlara sıkça rastlamak mümkün.

Kimdir bunlar ?

Yazının en sonunda yazmam gerekeni başta yazayımda işin rengi iyice netleşsin.
Namus kavramından nasiplenmemiş,bir kara yelin adeta bu Milletin üstüne savurduğu bozguncu tayfalarıdır bunlar.
Hasbelkader Türkiye’den bir başka ülkeye çıktıklarında ki bunların ilk amacı,
doğduğu, büyüdüğü; çıktığı kabuğu beğenmezleri oynadıkları için yurt dışına kapağı atmaktır.
Bir nevi iç dünyasında ahlak bunalımı yaşayan insan, hiç bir bilgi ve birikintisi olmadığı halde,
iliklerine kadar ukalalılık koktuğu için ve sözüm ona Milli duyguları da gelişmediğinden her fırsat da Türkiye’ye saldırmayı kendilerine ilke edinirler.
Kendisi gibi alçaklarla kurdukları sanal, bir o kadar mesnetsiz bir küçük dünya içinde kin ve nefretle geberip giderler.
Kimi kadınlar da bu cenderenin içinde başrolleri oynar.
Dedik ya ahlaktan yoksun olması hasebiyle, yurt dışına çıktıktan kısa bir süre sonra, yani ilk fırsatta evliyse kocasından boşanmaya çalışır.
Bekarsa o çoktan kendine yalan bir cenneti kurmuş demektir.
İlk firsat da kendini bir zencinin kucağına atmaktan geri kalmaz.
Oturmamış bir Sosyalist anlayışları vardır bu kadınların. Bazen nostaljik demokrat olurlar, bazen Atatürkçüdürler.
Fakat en büyük özellikleri din gibi kendilerine inandırdıkları "hümanist" bir anlayışları vardır.
Fakat bu tiplerin hümanist anlayışları Anadolu insanı için geçerli değildir.
Çünkü iliklerine kadar oeidipus ( kompleks ) içinde olduklarından çıkarlarına ters gelecek her türlü düşünceyi kendi iç dünyasında yasaklamıştır.
Ecnebinin her sözü ve her ilkesi onlar için baş tacı edilecek sanki Allah vergisidir.
Vatan nedir? Millet nedir? ahlak nedir? hiç işi olmaz.
Milli ve manevi değerleri hiç olmadığından tarihine yabancı ve inkar eden bir tutumu kendi içinde geliştirir.
Yaşadığı ecnebi diyarlarda Ermeni olmuş Yunan olmuş Türk’e hakaret eden her yabancı Millete karşı ülkesini savunmak şöyle dursun, şirin görünmek için her saldırıya " eyvallah" çeken bir yılışık rezil ve kepaze bir tutum içindedir.

işine geldigi zaman Sosyalist işine geldigi zaman, daha çok insan hakları diye dayatmayı kendine bir hız olarak kullanıp, zaman zaman da Atatürkçülük maskesine yatan karaktersiz şursuz, şerefsiz, sünepe bir kaltak grubudurlar bunlar.
Mazisine tamamen sırt çeviren bu onursuz gruplar yurt dışında yaşıyor olmanın verdiği rahatlıkla, ekonomik özgürlüğe kavuştukları için, içindeki var olan şeytan’ın sesine her fırsatta kulak vererek kötü ve bir o kadarda sünepe bir Türk kadını imajı çizerler.
Kendi ahlaksızlıklarını ve cahilliklerini Türk kadınına mal ederler.
Temelde dinsizdirler.
Mideleri bulandıran kepaze bir yaşam içinde yanliz tek odalı bir evde, edindiği ya bir kedi ya da bir köpekle yaşar yanlız ve perişan bir şekilde geberirler.

Vatan kaçkını erkeklerin ahlaktan yoksun kaltaklardan kalır hiç aşağı yanları yoktur.
Bu tür insanların genelde yurt dışı maceraları kadınlarıyla başlar. Ahlak dan yoksun oldukları için, boynuzlanmaları pek gecikmez.
Bu tür gerzeklerin malını herkes kullanır hale gelir. Elbetde alçaklığın bin bir türlü hali var.
Gurbet de yaşıyor olmamdan dolayı,iyi bilirim ki bu tür aile mefhumu zedelenmiş, karı koca ayrı ayrı evler de yaşayıp gününü gün eden, şeref’ten mahrum bir hayat tarzıyla yaşamlarını idame ettirirler.
Kaçkındırlar. Bilgi birikintileri zerrece yoktur.
Namussuzluk tabiri yerinde ise onların karakterleri olmuştur.
Nerede bir yezid, nerede Allah nizam tanımaz şeytan’ın ipine sarılmış cenabet takımı varsa onların dostlarıdır.
Milli ve manevi duygular onların midelerini bulandırır.
Çünkü bilirler ki bu tür insanlar kendilerinin bu ahlaksız yaşam tarzıyla alay ederler.
Düştükleri bataklığın bile farkına varmadan,kendilerine çizdikleri mezhepsiz, kitapsız, nizamsız bir hayatı birde üstüne üstlük dikte etmeye çalışırlar.
Şerefsizlikleri ve içine düştükleri onursuz yaşamları kendileri geberip gidene kadar sürer.
Bunları yolundan çevirmek hidayete erdirmek gibi bir düşünce içine bile giremezsiniz.Çünkü bütün kapıları kapalıdır.
Alçaklık bulunduğu ülkede kendi tarihini küçümsemek, insanını hor görmektir ki, bu cenabet takımı ile işimiz olmamalıdır.
Bu denli yazılarımın ağır olması hususuna gelince, ALÇAĞIN anladığı dil bu dildir.

SAF CAHİLLER GRUBU

Adı üstünde cehalet, en büyük düşmandır.
Kaldı ki kendi halinde ,kimseye zararı dokunmayan bu grup, cehaleti kendi içinde yaşar ve büyütür.
Vurdumduymazdır.
Saldım çayıra mevlam kayıra sözünü haklı Çıkaran, ikinci bir eyvallahcı grubudurlar.
Cahilliğin iyi niyeti olmaz.
Cahillik hor gördürür insanı. Toplum yaşamını men etmektir kendine.
Yani kendini açık ceza evine hapsetmek de diyebiliriz buna.
Bu tür insanlar örnegin ABD de yaşarlar ama ABD yi yaşayamazlar.
Bunlar da kendi iç dünyalarına çekilen, kaplumbağa hızında bir hayatı yaşayan zümrelerdir.
Sırnaşıkdırlar.
Ukalalık çokca görülür bu kesimde.Anadolunun saf ama mert insanlarına hiç benzemezler.
Türk insan imajını zedeleyen iflah olmaz ikinci bir zümredirler. İnatçı oldukları için hurafecilik ve benzeri şeylere bel bağlarlar.
Çabuk kanar aldanırlar. Bu yüzden meclisi yüzde seksen değiştirdirecek kadar güçleri olsa da toplum içinde söz hakları pek yoktur.
Genelde bunların bir üst tabakasında olan alçak grupların oyuncağı olup, alay kaynağı haline gelirler.
Yönetilen itilip kalkınan bir grup’turlar.
Fakat onlara soracak olursan çok şeyler bilirler: Yani hiç bir şeyi.
Bunların içinden sivrilen bazıları ise alçaklık zümresine terfi eder.
Çünkü temeli cahillik olan vurdumduymaz bu grubun ülkesine vereceği hiç bir şey yoktur.
Aksine yaşadığı dış ülkelerde Türk adına kara leke süren asalaklar grubudurlar.
Üstelik en korkunç kesimdir bunlar.

KURNAZ ve KAYPAKLAR

Her devrin adamıdırlar.
Birde vatanseverliği kaypaklık olarak algılayan,kendi içlerinde geliştirdikleri sözüm ona,bana göre şerefsizliği şeref gibi dayatan kan emici şarlatan takımıdırlar.
Hainliğe prim veren , cenabete ilham kaynağı olan, değerlere saldırmayı kendilerine ilke edinen çakallar grubudurlar.
Yalakadırlar.
Menfaatçilik baba mirası gibidir bu zümrede. Milli ve manevi değerlere saldırmak onların asli görevleridir.
Şeytana papucunu giydirecek kadar ince sivri zekalılar da vardır içlerinde. Fakat cenabetin verdiği ilham sadece cenabetler içindir.
Gör ki "Kaf" dağını bunlar yaratmışlardır.
kendileri beynemaz oldukları gibi iki cami arasında kalan beynemazlar yetiştirirler durmadan.
Hem asalak hemde kan emicilerdir. Her düşüncenin içine sızacak kadar kurnazdırlar.
Bir o kadar kaypak oldukları için girdikleri her yere nifak sokarlar.
Yaşadıkları ülkelerde çoğu zaman ülkesini söylemekten haya ederler.
Yada kendilerini elit bir tabaka gibi gösterme gayretleri, sadece ezilmişliklerindendir.
Bir Milletin değerleriyle alay eden ve küçük gösteren yeri geldiğinde ecnebi ile bir olmaktan bile geri kalmayan kokuşmuş beyinli şark figüranlarıdırlar. Asla aktör olamazlar.
Çünkü kendilerini destekleyecek bir hayranlar grubu bulmakta hayli zorlanırlar.
Eğreti bir düzenin içinde şark oyunculuğu ile yetinirler.

SESSİZLER GRUBU

Susarak çok şeyler söylediğini sanan bir zümredir.
Günü kurtarma peşine en çok bu insanlar takılır.
Yada işlerine gelmeyen bir meselede suskunluk içinde olmaları iyi birer sinsi planlayıcıları olduklarını gösterir.
Her kaosdan bunlar istifade ederler. Para onlar için din iman gibi bir hal almıştır.
Bazen sokulan nifakların altında bunlarıda görmek mümkündür.
Fırsatçıdırlar.
Sanırım fırsat bulsalar analarını bile satarlar.
Kıçının dibine kadar gelen her türlü ahlaksızlığa hainlige "eyvallah" çeken bana dokunmayan yılan bin yaşasın türünde sünepe bir hayat tarzını benimsemişlerdir. Yılan gibidirler.
Yaşadıkları ülke de her yola ayak uyduran, fakat kendi ülkesinde her kesimle bağlarını koparmış derinden giden bir zümredir.
Vatan Millet kavramı onlar için bir şey ifade etmez.Fakat yeri geldiğinde en büyük Türkçü bile olurlar.
ÇARESİZLER GRUBU
Sen ve ben

K. Kurultay